Kayıt
8 Eylül 2009
Mesajlar
2.253
Beğeniler
0
Şehir
Tokyo
1.KİTABIN KONUSU:
Çocukluğundan beri bacağından rahatsız olan ve kimseyi dinlemeyen birisinin, hayaller peşinde koşarken başından geçen olaylar.
2.KİTABIN ÖZETİ:
Yazarın küçüklüğünden beri çektiği hastalık onu hastahanelerdentiksindirmiştir. Fakat durumu ciddiyetini korumaktadır. Annesi ilekenar mahallelerin birinde virane ahşap bir evde yaşamaktadır.
Bir gün ameliyat olması gerektiğini öğrenip hastahaneden döndüğündeevde annesini bulamaz ama odanın halinden annesinin şiddetli bir başağrısı geçirdiğini anlar. O sırada annesi gelir. Yazar ise annesiniüzmemek için ona gerçekleri anlatmaz. Kendi doktaruna gidip onagözükmesi gerektiğini söyler. Annesi yazarın Erenköye gideceğiniöğrenince

paşanında onu merak ettiğini söyler. Ertesi gün yazar önce paşayagider. Paşa ilk olarak sağlık durumunun nasıl olduğunu sorar yazar dakaçamak cevaplar vererek olayı geçiştirir. Daha sonra odaya Nüzhetgelir yazardan getirmesini istediği kitapları alır. Kızı gidince paşayazara bir de doktor Ragıp Bey’ e görünmesini tavsiye eder. Paşanınuzaktan akrabası olan yazar küçük yaşlardan beri onunla konuşur, onakitap okur. O akşam yine bir roman okumaktadır fakat paşa uyuyuncaNüzhet’ le birlikte beahçeye gider ve muhabbet ederler. Yazar on beşyaşında ve aralarında dört yaş olmasına rağmen Nüzhet’ i sevmektedir.Ancak onun da aynı duyguları hissetiğinden emin olmaz. Bahçedekonuşurken doktor Ragıp’ ın Nüzhet’ i istediğini duyunca önce üzülürama Nüzhet oralı olmayınca, duyduğu şüpheye rağmen keyfi yerine gelir.Daha sonra Nüzhet annesinin isteği üzerine uyumaya gider ve yazar dakendine olan tüm güvenini kaybeder.
Hastalığı onu normal yaşından çok daha olgun davranmaya sevk etmiştir.Doktorun ikazlarına rağmen baston kullanmayan yazar o gece yataktayorgun ve acı içinde kıvranmaktadır. Henüz uyumadan Nüzhet yazarınevine uğrar ve uyuyamadığını bahane ederek tekrar koyu bir muhabbetebaşlarlar. Ertesi gün yazar erkenden doktara gideceğinden Nüzhet onunuyumasını ister. Fakat yazar ona karşı olan zaafiyetini daha fazlasaklayamaz, onu kendisine çekip bir kere öper ve Nüzhet şaşkınlıkiçerisinde koşarak eve gider.
Sabah olunca yazar Kadıköye gider ve paşanın istediği kitapları alır vesonra da annesine bir ay içerisinde gelemeyeceğini yazar. Oradan dadoktara gider fakat operatörün dersi olduğundan görüşemezler.Operatörle akşama görüşebilen yazar ondan baston kullanması ve iyiyemesi ve dinlenmesi konusunda uyarı alır. İşi bitip köşke dönen yazariçeriye girdiğinde kendisinden gizli birşey konuşulduğunu anlar veüzüntü içerisinde bahçeye oturmaya çıkar. Daha sonra Nüzhet gelir veyazar içeri girdiğinde annesinin dolabın arkasında çıplak olduğunusöyleyerek onu rahatlatır. Fakat akşam Nurefşan ona gerçekleri yaniNüzhet ile doktor Ragıp’ın durumlarını konuştuklarını söyler. Yazarhayal kırıklığına uğrar ve Nüzhet’ in odasına konuşmaya girer. Nüzhetyine yazarı ikna eder. Daha sonra ikiside uyurlar.
Ertesi günü Nüzhet’ le bahçede geçiren yazar Nüzhet’ le cinselyakınlaşmalara girer. O akşam doktor Ragıp yemeğe gelir ve yazar hiçoralı olmaz. Konukları gidince Paşa yazara doktor hakkında görüşlerinisorar o da Ragıp’ ı Nüzhet’ e yakıştıramadığını söyler bunu duyanyengesi de içinden yazara karşı kin tutar.
Bir gün yazar yengesinin Nüzhet’i mikroplara karşı uyardığını veeşyalarımızı ayırdım dediğini duyar ve bunun üzerine evi terketmekararı alır. Ancak annesininde o gün paşalara geleceğini duymasıkararını değiştirmesine neden olur.
Hızla geçengünlerden sonra nihayet evine dönen yazarın ağrıları güngeçtikçe arttığından annesi onu fakülteye götürür. Operatör ona durmunciddiyetini hatırlatır ve yerinden bile kıpıdamamasını ister. Evibirden kalabıklaşan yazarın yakınları onu teselli etmeye çalışır.Tekrar fakülteye gittiğinde operatör bacağın kesilmesi gerektiğinisöyler fakat buna razı olmayan yazar birden bayılıverir. Bundanetkilenen operatör kasaplardan farkı olmaları gerektiğini söyleyipyazara, üç aylık bir sürede bacağını kurtarmak için hastahanete kalmasıgerektiğini söyler. Yazar bunu kabul etmek zorunda kalır ve DokuzuncuHariciye Koğuşuna yatırılır. Burası ona hapishane gibi gelir ve ilkgecesi olaylı biter. Bu korkuya dayanamaz ve bütün gücüyle bağırıpçağırır. Zor geçen günlrin sonunda ameliyat günü gelir. Ameliyatıbitince yedinci pansumanda doktor bacağın kurtılduğun ancak yerbasamayacağını söyler.
Daha sonra da Nüzhet’ ten gelen karttan Paşanın hastalandığını Nüzhet’in de doktor Ragıp’ la nikahlanacağını öğrenir. Acılar içinde geçengünlerin sonunda annesi doktor Mithat ve arkadaşı onu hastahanedentaburcu ettirirler.
3.KİTABIN ANA FİKRİ:
Bize verilen öğütleri ciddiye almalı ve hayallere peşinden koşmamalıyız. Aksi takdirde kaybeden yine bizoluruz.
4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Yazar: Tek bacağından acı çeken ve ümitleri peşinde rüyalar aleminde koşan birisi.
Nüzhet: Yerinde duramıyan yaşam dolu son derece hareketli birisi.
Paşa: Disiplinli, yardım sever ve dediğim dedik, inatçı birisi.
Yengesi: İçten pazarlıklı kızının iyiliğini düşünen bir anne.
Nurefşan: Köşkün hizmetçisi ve yazarın mutluluğu için elinden geleni yapan birisi.
Doktor Ragıp: Bakımlı ve kültürlü bir doktor.
Doktor Mithat: Yazarın doktoru.
Operatör: İnsanliğa faydalı olmaya çalışan bilinçli bir tıp adamı.

5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kısa ve anlaşılması güç bi kitap.Yazar kitaptaki şahısları psikolojik yönden ele almıştır.Sürükleyici bir kitaptır.

Peyami Safa İstanbul’ da 1899 yılında doğdu. Dokuz yaşında iken sağelinin ekleminde kemik hastalığının başlaması, on üç yaşında iken dehayatını kazanmak zorunda kalması yüzünden düzenli okul öğrenimigöremedi, kendi kendini yetiştirdi. “ Biri Yerli ve Kopanlıklar Kralı”adlı (1913) ve “ Üç Kardeş” adlı (1918) birer hikayelik iki küçük kitapçıkarıyor, Fagfur (1918) vb. gibi sanat dergilerinde hikaye çevirilerive makaleleri yayımlanıyordu.Savaş sonunda, kardeşinin isteğiylememurluktan ayrılıp basın hayatına atıldı. Çıkardıkları “ Yirminci Asır“ adlı bir akşam gazetesinde “ Asrın Hikayeleri “ genel başlığı adıaltında halk için gazete hikayeleri yazdı. İlk otuz kırk tanesi imzasızyayımlanan bu hikayeler o zaman çok beğenildi; yazar devrin ileri gelenbazı sanatçıları ( Yakup Kadri Karaosmanoğlu,Yahya Kemal Beyatlı, Ömer Seyfettin vb.) tarafından teşvik edildi.Otarihten sonra yalnız gazetelerde çalıştı. Fıkra, makale ve romanyazarı olarak geniş bir üne ulaştı. Bu arada “ Kültür Haftası (1936) veTürk Düşüncesi (1953-1960) Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” adlı iki de dergiçıkardı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında kendini Faşizm akımınakaptırdı; savaş sonrasında calıştığı parti gazetelerine göre ikide birağız değiştirerek siyasal bir dengesizlik içinde bocaladığı, genelliklegerici bir takım görüşlerin savunuculuğunu yaptı. Atatürkün sağlığında“ Türk İnkılabına Bakışlar(1938)“adlı bir kitap yazmışken Atatürkünölümünden sonra devrin düşmanı bir yol tutu. 1961’ de İstanbul’ da öldü.
ESERLERİ:
Yalnızız, Fatih Harbiye, Şimşek, Bir Tereddütün Romanı, Sözde Kızlar, Mahşer, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
5 Ocak 2008
Mesajlar
3.236
Beğeniler
0
Gerçek anlamda çok güzel bir kitap.Okumaya niyeti olanlar bence bir an tereddüt bile etmesin :wink1:
 
Kayıt
3 Mayıs 2007
Mesajlar
8.692
Beğeniler
0
Çok hoş bir kitap akıcı sürükleyici... yalnız herhangi edebiyat ödevini bu kitap üzerine almayın zorlanırsınız.
 
Yukarı Alt